Argedan BiliÅŸim A.Åž.

Gururla, hiç bir zaman dürüstlük ve etik ilkelerden uzaklaÅŸmadan; hep amatör ruhla.
26. Yıl
Tecrübe Güç'tür!
Argedan'ın Gücü;
Benzersiz Tecrübesidir!

Argedan; 1993 yılında sadece özel yazılımlar üretmek için Zafer Yüce tarafından kurulan bir oluÅŸumdur. Bu misyonla 1998’e kadar bir çok deÄŸiÅŸik sektörlere program yazarak faaliyetlerine devam ettirmiÅŸtir. 1998′den itibaren ise İş Yönetimi Uygulamaları ve Tesis Yönetimi alanlarında, yazılım ve yazılımları ile entegre özel donanım çözümleri sunmak amacıyla yeniden yapılanmıştır. Bu deÄŸiÅŸimin ilk ürünü olarak; Türkiye’nin ilk Spor Merkezi Üye Takip ve Tesis Yönetim Yazılımı olan GymPro yaratılmıştır.
​
GymPro markası; 2012 yılında firmanın Barlas Pehlivan tarafından satın alınması ve organizasyonun yeniden yapılması sonrası Türkiye’nin dört bir yanında, 500’den fazla noktada kullanılmaya baÅŸlanmıştır.
​
2014 yılında plaza, teknokent, fabrika, ofis vb. iÅŸletmeler için sunulan tesis yönetimi, geçiÅŸ kontrol ve ön ödeme sistemleri 2018 yılından itibaren iCard (Tescil 2013) markası adı altında toplanmıştır. Argedan; GymPro ile birikte iCard yazılımına da “Mobil uygulama ile karekodlu geçiÅŸ” özelliÄŸini ekleyen ilk Türk firması olma özelliÄŸini taşımaktadır. iCard; halen Türkiye’de orta ve büyük ölçekli kurumlar tarafından en fazla tercih edilen yazılımdır.
​
Argedan BiliÅŸim A.Åž. %100 Türk sermayeli bir ÅŸirkettir.
Neden Argedan?
İhtiyaç oluÅŸmadan çözüm yaratan pro-aktif bir aileyiz.
"Beklentilerin üzerinde Hizmet” sloganının savunucusuyuz ve hep de öyle kalacağız.
Sektöründe AR-GE’ye en fazla yatırım yapan biziz, çünkü bugünü deÄŸil; yarını düÅŸünüyoruz.
Yazılım ile ilgili en önemli felsefemiz; "Basit ve güvenli yazılımlar yaratmaktır”
Tüm rakiplerimize göre en büyük avantajımız ise; SİZLERİ EN HIZLI VE EN İYİ ANLAYAN BİZİZ!
Rekabet İlkelerimiz
Rakibimiz hakkında hiç bir kötü ÅŸey söylemiyoruz, çünkü böyle yaparsak müÅŸterilerimizin güvenini kaybedeceÄŸimizi biliyoruz.
Rakibimizin baÅŸarılarını kıskanmıyoruz, çünkü kıskanmanın bizi daha baÅŸarılı yapmayacağını biliyoruz.
Rakibimizin müÅŸterilerine nelere önerdiÄŸi ile ilgilenmiyoruz, çünkü ilgilenmemiz gereken tek ÅŸeyin onların beklentilerini karşılamak olduÄŸunu biliyoruz.
Rakibimizi taklit etmiyoruz; çünkü kendi farklılıklarını ortaya koymadıkça kopyaların ancak asılları yaÅŸatacağını biliyoruz.
Rakibimizi Büyük ya da Küçük görmüyoruz; çünkü bizi hak ettiÄŸimiz yere koyanın yalnızca müÅŸterimiz olduÄŸunu biliyoruz.
(Sevgili KürÅŸat Tuncel'in kaleminden.)